Life of Pi
yani Pi’nin Yaşamı filmi benim de çok sevdiğim Uzak doğulu yönetmen Ang Lee’nin
Yönettiği oldukça etkileyici, hikayesi olan bir film, zaten film aynı isimde
bir romanın uyarlaması. Fakat bu yazı konumuz filmin kendisi değil filmde
neredeyse başrol kadar önemli bir yeri olan kaplan Richard Parker. Daha doğrusu
konumuz kaplanın kendisi de değil onun ismi Richard Parker. Bu ismin oldukça
eski ve ilginç tesadüflerle dolu bir hikayesi var. Ama önce hikayeyi daha iyi
anlayabilmek için filmden kısaca bahsedelim. Yazıyı okumaya rahatça devam
edebilirsiniz çünkü filmi henüz izlememiş olanlar için spoiler vermeyeceğim.
Ülkelerinden ayrılan ve
beraberlerinde hayvanat bahçesindeki hayvanlarını da götüren Pi ve ailesi gemi
yolculuğu yaparken fırtınaya yakalanırlar ve bindikleri gemi batar. Pi,
kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta küçük bir sandalın içinde bazen de
dışında yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma mücadelesi verir.
Şimdi Richard Parker
ismine dönersek. Bu isim ilk kez 1838 yılında Amerikalı yazar ve şair Edger
Allan Poe’nun yazdığı Türkçeye de "Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü"

Diğerleri bu fikre karşı çıksa da
hayatta kalabilmek için fikri onaylamışlar ve zaten açlıktan baygın düşen 17
yaşındaki Richard Parker’ı uyuduğu sırada dualar eşliğinde kurban edip
yemişlerdi! Daha sonra bu 3 denizci bir Alman Gemisi tarafından kurtarılıp
sorguya çekilmişler ve olay kısa sürede ortaya çıkarılmıştı. Tabi ki davalık
olmuşlar ve tarihin en ilginç hukuk tartışmaları başlamıştı.

Bu olay
1974 yılında The Sunday Times gazetesi tarafından düzenlenen “Tarihteki en
ilginç tesadüfler isimli
yarışmada ortaya çıkarılıyor ve haberi yapan gazeteci
birincilik ödülünü alıyor.” Böyle büyük tesadüflerin olduğunu pek çok kez
okuduk artık tesadüf mü kader mi orasını yorumlar bölümünden tartışabiliriz ama
kanıtlara bakılırsa gerçekten de tarihin en ilginç olaylarından biri gibi
görünüyor. Richard Parker anısına diyelim.
Bu da videosu►
Bu da videosu►