Bu sabah
uyandığınızda gördüğünüz rüyayı hatırlıyor musunuz ya da en son ne zaman rüya
gördünüz? Hiç rüya görmedim demeyin bilimsel araştırmalara göre aşırı
psikolojik rahatsızlığı olan insanlar dışında her insan rüya görür hatta görme
engelliler dahil! ama uyandıktan 10 dakika sonra gördüğümüz rüyanın yaklaşık
%90’ınını unuturuz! Bazıları rüyalarının tamamını hatırladığını söylese de
aslında hatırladığı sadece gördüğü rüyanın 10 da 1’dir. Rüyalar hep merak
edilen ilgi çekici bir konu olmuştur. Hatta binlerce yıldır bu ilgi çekici
konuyu meslek haline getirmiş rüya yorumcuları ya da rüya tabiri yapan insanlar
bile vardır.
Peki asıl konumuza
dönersek neden rüya görürüz? Vücudumuzun olmazsa olmaz ihtiyaçlarından biri
uykudur. Beynimiz, uyku esnasında da yoğun bir şekilde aktiftir ve özellikle
gün içerisinde yaşadığımız olayları uyku esnasında tekrar hatırlar.
Hatırladığımız bu olayların yansımaları bizim sevinçlerimiz ya da
kaygılarımızla harmanlanarak hayallere dönüşür. Uyku esnasında gördüğümüz rüya
denilen şey aslında tamamen gerçek hayatta yaşadığımız olayların beynimiz
tarafından abartılı şekilde hayallerle harmanlanmasıdır. Peki rüyalarımızda
sadece yaşanmış olaylardan mı etkileniriz yoksa geleceği görmek de mümkün müdür? Yapılan araştırmalar insanların yüzde 38'nin
rüyalarında 'geleceğe ilişkin' imgeler gördüğünü söylüyor. Araştırmacılarsa
bunu dejavu ile ilişkilendiriyor!
Peki görme engelliler nasıl rüya görür bunu hep merak ederiz?
Burada görme engellileri 2 ye ayıralım
1) Doğuştan görme engeli olanlar!
2) Doğduktan sonra görme engeli olanlar!
Doğduktan sonra görme yeteneğini yitiren insanlar rüyalarında
hatırladıkları kadarıyla görsel imgeler görebilirler. Doğuştan görme engelli
olanlarsa rüyalarında resim yani bir görüntü göremezler; fakat koku, ses,
dokunma duyularının yansımalarıyla onlarda rüya görebilirler. Ayrıca rüyamızda hiç görmediğimiz
birini göremeyiz Rüyalarda
sadece bildiğimiz yüzleri görürüz. Zihnimiz kendiliğinden yüzler yaratmaz. Rüyamızda
gördüğümüz yüzler hayatımızda karşılaştığımız ama hatırlamadığımız ya da kime
ait olduğunu bilmediğimiz yüzlerdir. Yani yolda yürürken karşıdan gelen
insanların yüzü biz farkında olmadan bilinçaltımıza yerleşir ve daha sonra
rüyalarımızda o yüzleri tekrar görebiliriz.
Bilinçaltı demişken Freud’dan bahsetmeden olmaz. Psikanlizin babası
olarak tabir edilen Freud’a göre rüyalar bilinçaltının yansımasıdır. Yani
çocukluğumuzdan başlayarak yaşantımızın her anında deneyimlediğimiz tüm olaylar
bilinçaltımızda bastırılır. En çok bastırılmış duyguysa cinselliktir. Toplum
içinde ortaya çıkaramadığımız her bastırılmış duygu rüyada iken birden özgürce
ortaya çıkar ve çok acayip rüyalar görebiliriz!
Peki rüya görürken, rüya da olduğumuzu anlayabilir miyiz?
Rüya görürken aslında rüya da olduğumuzu hissederiz ama bunu
bilinçli olarak düşünemeyiz tıpkı bir
film izlerken filme kendimizi fazla kaptırıp filmdeki karakterle özdeşleşmek
gibi yani film olduğunu biliriz ama ister istemez filme kapılırız.
Rüyanız Siyah Beyaz mı yoksa Renkli mi?
1915 ile 1950 yılları arasında yapılan
araştırmalara göre rüyaların büyük çoğunluğu siyah-beyaz görülüyormuş. Ancak
sonuçlar 1960'lı yıllardan itibaren farklılaşmış. İnsanların büyük çoğunluğu
artık renkli rüyalar görmeye başlamışlar. Sizce bu değişimin sebebi ne
olabilir? Bir çok araştırmacı bunu renkli sinemanın ve televizyonların
yaygınlaşmasına bağlamış. Günümüzde insanların sadece % 5’i siyah beyaz rüya
görüyor. Peki televizyon ya da sinema icat edilmeden önce de insanlar renkli
rüyalar mı görüyorlardı? Bence bu biraz tartışmaya açık sizin gördüğünüz rüyalar
renkli mi yoksa siyah beyaz mı yorum kısmına yazabilirsiniz.