Yaşamımızın
minik bir böceğe bağlı olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Arılar! Yaşamış en
zeki insanlardan biri olan Albert Einstein arıların insan için hayati öneme sahip olduğunu söylemiş; “Eğer arılar ölürse insanlar da 4
yıl içerisinde yok olur, çünkü arı olmazsa çiçeklerde döllenme olmaz, döllenme
olmadan; bitkiler, hayvanlar ve insanlar da olmaz”. Bazı çevreler Einstein’ın böyle bir şey
söylemediğini iddia ediyor. Fakat bilim insanları, Einstein’ın bu söylemini
doğru kabul ederek yaptıkları araştırmalarda insan hayatının büyük oranda
arılara bağlı olduğunu kanıtlıyor.
Peki gelin
şu arıları biraz yakından tanıyalım. Ne yapar arılar? sadece bal mı üretir? Aoero dinamik yasalara göre arıların uçamaması gerekir fakat arılar
dakikada 11,400 kez kanat çırparak uçabiliyor, bunun nasıl olduğu bilim
insanlarınca halen tartışılıyor. Arılar, üzerine, ciltlerce kitaplar yazılmış
canlılardır. Arılar, tek başlarına yaşamazlar. Bir hiyerarşi içinde devlet düzeni kurarak; sosyal topluluklar olarak yaşarlar. Aralarında iş bölümü yaparlar ve iletişim kurarlar. İnanılmaz bir şekilde on binlercesi bir arada uyum içinde
yaşayabilir. Barınmak, yiyecek stoklamak ve yumurtalarını büyütmek için
binlerce altıgen bölmeden oluşan petekler yaparlar. Peki yaptıkları bu petekler
neden altıgen? neden üçgen değil kare ya da yuvarlak değil de altıgen? Matematiksel
olarak en az malzemeyle en fazla depolama alanı oluşturmak için en ideal şekil
altıgendir. Matematikçilerin bile arılara bakarak keşfettiği bu bilgiyi arılar
milyonlarca yıldır biliyor ve peteklerini ona göre yapıyorlar. Altıgenin bir iç
açısı 120 derecedir. İnsanın açı ölçer kullanmadan kusursuz bir altıgen çizmesi
neredeyse imkansızdır. Arılarsa bundan bir değil binlercesini yapabiliyor;
üstelik açı ölçer falan da kullanmadan!
Bal
arılarını daha iyi anlayabilmemiz için arı kovanının içinde neler döndüğüne
bakmak lazım. Fakat dedim ya arılar, hakkında, ciltlerce kitaplar yazılmış
yaratıklar, o yüzden bu yazıda çok detaylara girip konuyu dağıtmadan asıl
meselemize tekrar dönelim. Arılar
ölürse insanlarda ölür mü? Bilime göre evet ölür! tabi bu bir anda olmaz yavaş
yavaş gelişen bir süreç sonunda gerçekleşir. Balarılarının, çiçekli bitkilerle karşılıklı faydalanmaya
dayanan ilişkileri vardır. "Çiçek ve bitki türlerinin tüm polenleri, arıların
ayaklarına yapışır. Arılar, 130 bin farklı bitki
türüne konarak tozlaşmayı sağlar. Şimdi burada şu soru
sorulabilir çiçeklerin döllenmesi sadece arılarla mı mümkündür? "Doğada çiçeklerin döllenmeleri; rüzgar aracılığıyla da gerçekleşebilir. Fakat Böceklerle
özellikle de arılarla tozlaşma oranı daha büyüktür.
Meyve ağaçlarına
ait çiçeklerin birinden diğerlerine çiçek tozu taşıyan böceklerin %75'ini, balarıları oluşturmaktadır. Bu nedenle
modern yetiştiriciler, daha fazla ürün alabilmek amacıyla, çiçeklenme
zamanı geldiğinde bahçelerine,
bahçedeki ağaç sayısıyla orantılı olarak arı kovanı koyarlar." Sadece bir
kovandaki arılar, 1 gün içinde, 1 milyon
çiçeği döller. Tüm bunlar sona ererse, bitkiler yok olur. Sonra bitkiyle beslenen hayvanlar,
daha sonra da insanlar ölür."
Yani doğanın içindeki
dengede büyük önemi olan arıların ölümüyle denge bozulur ve yok olma süreci
başlar.
Dünya genelinde yapılan araştırmalara göre son yıllarda arılarda doğanın ekolojik yapısının bozulması
nedeniyle yön bulma kabiliyetlerinin çok azaldığı hatta yok olduğu gözlenmiştir.
Bu da arıların yalnız kaldıkları için ölümlerine sebep olur. Geçtiğimiz 20 yılda
dünya genelinde arıların %50 oranında azaldığı görüldü. Bunların sebepleri
arasında yanlış tarım ilaçlarının kullanımı ve ekolojik sistemin tahrip
edilmesi gibi pek çok sebep olduğu düşünülüyor.
Milyonlarca yıldır var olan arılar bugün yok olmamak için bir savaş veriyorlar ve eğer kaybederlerse bu bizim de sonumuz olur. Sonuç olarak arılar sadece bal üretmez gerçi bal bile başlı başına bir mucize aslında ama yediğimiz tüm sebze ve meyvelerin oluşması için gerekli polenleri arılar taşıyor. Tüm bitkileri, hayvanları ve en sonunda da hayatımızı kaybetmek istemiyorsak, Arıları korumaya, çevremizi yani doğayı koruyarak başlayabiliriz. Biz elimizden geleni yapalım. Doğa zaten muhteşem bir şekilde dengesini sürdürmeye devam edecektir.